21 Mayıs 2012 Pazartesi

Kedilerin Duvar Dibinden Yürümeleri

Kedi dediğimiz hayvanat aleminden bir gömlek üstün, lakin insanlardan bir derece düşük durumda bulunan ketenpereci, güvenilmez, işbirlikçi, tedbir düşkünü, kuşkucu ve güvensizlik sorunu bulunan canlıların, nedense farkında olmasak bile bilinçaltımızca özümsenmiş davranışıdır.
Pekiyi, bu davranış niçin bilinçaltımızca özümsenmiştir? Belki hiçbirimizin aklına gelmez, kedilerin geniş geniş kaldırımda yürürken duvara yakın yürüdükleri, lekin biri çıkıp bize dese; "kediler duvarın dibinden yürürler" diye, bir Allah'ın kulu itiraz etmez.
Şimdi tarih olarak net söyleyemeyecek olsam da, aralık 1999 ile mart 2000 tarihleri arasında bir zaman. Henüz Galatasaray, UEFA denen kupayı kazanmamış, lakin emin adımlarla ilerliyor. O zamanlarda biri dese "GS kupayı alacak", çok afedersiniz, yazarken hicap duyuyorum inanın, sittiri çekerlerdi.
Ne diyorduk? Hah, o tarihler arasın, Gaziemir diye bir yerde, mülevves İzmir'in mülevves bir ilçesinde yedek subay okuluna gidiyorum. Bölük komutanı, sarışın, gözleri Gazi Paşa'mız gibi çakmak çakmak bakan bir yüzbaşı.
Her sabah içtimaya gelirken, bu eleman duvarın dibinden yürüyerek alana geliyordu. elemanın biri, o da henüz rütbesini takmamış astteğmen aday öğrenci, dedi ki; "eleman aynı kedi gibi duvar dibinden yürüyor".
Hiçbirimiz itiraz etmemiştik, bu tesbite. Hatta başımızı onay verircesine sallamıştık. Ama ses etmeye de cesaret edememiştik, Nemrud karakterli takım komutanı yüzünden.
Peki bu onaylama davranışı nereden geliyordu? Bilinçaltımızdan. Hepimiz biliriz kedilerin bu özelliğine, lakin gölgelere ve ölülere şahitlik etmelerinden mütevellit, pek dile getirmeyiz bu önemsiz bilgiyi.